İNİSİYATİF ALMA

İnisiyatif alma kavramı sorumluluktan biraz daha farklı, geniş bir anlam ifade etmektedir. Bu kavramda kişinin kendi iradesi vurgulanır. Yani kişi karar vermeme, sorumluluk almama, dahil olmama şansına sahip dahi olsa, bu hareketin olası sonuçlarını kabul ederek, kendi isteği ile dahil olup harekete geçmeyi tercih eder. Yani inisiyatif kullanan kişi risk almıştır. Bu nedenle çoğu zaman girişimcilik ve liderlik kavramlarıyla birarada kullanılır.

Gerek günlük hayatta, gerekse iş hayatında bazı insanların kolayca kararlar verdiğini ve harekete geçtiğini görürsünüz. Bazıları ise karar vermeyi başkalarına bırakmayı verilen kararların uygulayıcısı olmayı tercih eder. Aslında henüz bir çocuk iken oyun arkadaşlarımız ile bu deneyimi yaşamaya başladık. En basit oyunlarda bile içimizden birisi strateji belirleyen kişi olarak harekete geçer, kararlar verir, sorumluluk alır ve diğerlerine de sorumluluk dağıtırdı. Grubun bazı üyeleri itirazsız bu arkadaşın dediklerini uygularken bazıları için ise bu daha zor olurdu. Bu örnek aynı zamanda liderlik konusuna da bir örnek teşkil eder. O yüzden liderler inisiyatif alan kişiler arasından çıkar.

Demek ki; risk almaktaki yatkınlık, karar vermedeki isteklilik, birşeyler için ön ayak olup olmama arzusu kısmen karakteristik özelliklerdir. Ancak bu gibi özellikler yetişkin dünyasındaki rolümüzü, iş hayatında aldığımız pozisyonları ve başarılarımızı etkiliyor.

İnisiyatif alma, çoğu zaman üstler ve astları arasında tartışma konusu olmuştur. Bu konudaki anlaşmazlığın temel nedeni, taraflar arasında üzerinde mutabık olunan bir insiyatif tanımının olmayışı ve karşılıklı beklentilerin net olarak belirtilmemesidir. İş hayatında karşımıza çıkan en yaygın iki tablo şöyledir; 1- Yöneticiler, astlarının karar vermekte ve inisiyatif alarak çalışmakta yetersiz olduğunu düşünürken; sözkonusu astlar kendilerinden çok fazla şey beklendiğini, olması gerektiğinin üzerinde sorumluluk almaya itildiklerini düşünüyorlar. 2- Astlar, karar verme ve inisiyatif alma konusunda özgür bırakılmadıklarını böylelikle mevcut potansiyellerini yeterince sergileyemediklerini belirtiyorlar.

Beklentilerdeki bu farklılık, tarafların birbirini yanlış değerlendirmesine neden olurken, aynı zamanda uyumlu çalışmaya da engel olur. Üstlerin, astlarından hangi konularda inisiyatif almalarını beklediklerini örneklerle açıklığa kavuşturması, inisiyatif kullanma sınırlarının karşılıklı netleştirilmesi anlaşmazlığı gidermeye yardımcı olacak ve verimliliği yükseltecektir.

Yorum bırakın